Hiç karişmamiştin bu kadar sert kelimelerim arasina, aslinda hiç yoktun bile cümlelerimde, kelimelerinle oluşturamazdim cümleni.. Şimdi ise tek bir el hareketinden ibaretsin ..
seçmece seçimler.
delirmene izin vericem, tıpkı diğerleri gibi .. son satırlarını tamamlıyorum kitap senin, hiç merak etme kimsenin okumasına izin vermeyeceğimve kimse öğrenmeyecek bukadar aşağılık olduğunu evrelerini tamamlayamamış bir molekül gibi hissetmek, henüz yanmamış bir sigaranın bitmiş olduğunu düşünmek gibi . -kime göre bu imkansız anlamadım, sınırlarını çizemeyen insanlar mı var hala?'aramak Lali Berte demekse, ben seni ölümde bile arayabilirim,' aşk, yağmur deyince biliyorum, yürümek geçer aklından.. fazla içersem sana geri dönerim :) bilgisayarım ile aramda duygusal bir bağ oluştu, hayran gibi bakarken yakaladım kendimi, birazdan arkamdan dedikodu yapıcam denizdeki dalgalardan farksız ruh halim, bu seni rahatsız etmesin, herzaman aynı duyguyu yaşamanın ne kadar tatsız olduğunu bilirsin sen!!.. ya ben hayal kirikliğina uğrayarak pes edicem, yada sen kasirgama yol çizeceksin.. son ses müzik, projelerim ve ben .. mum ışığında yemek yemek gibi birşey bu, inan bana muhteşem.. 12 dakikada hissettiğin 32 sahneyi içine çekiceksin ve tekrar, tekrar herşey o kadar yavaş olucak ki, sen nasıl başladığını anlayamayacaksın!!..
Yeni açmıştım gözlerimi, bulduğunuz ilk karanlık mahzene kapatın ''emrettim ''. İçimde beslediğim en ufak sevgi belirtileride dahildi bu soykırıma. Acıyordu içim, yakan güneş değildi gün içinde bu kez, karanlık soğutmadı. Ben bizi her soluduğumda, geriye çok daha yoğun çekiyorum, ciğerlerim seni kusana kadar .. Geriye, en başa .. Karmaşık değildik yinede anlaşılmamayı seviyorduk ve biz en büyük hatamızı işledik. Suç ortağı olduğumuz bu oyunu birbirimizi anlayarak kaybettik .. Ve acıyı sevdiğimizi sanan tanrı, o bile bizi tanıyamamış .. Ben kurtulmak adına son zerrelerini kusarak toprağa feda ediyorum, Susamış toprak ve ben sadece seni içine çekişini izliyorum. Gördüklerime gözlerimi kapatmak mümkün olmuyor, toprak parçalanarak çökmeye başlıyor, dört yanım kanla çevrili ve bir taş parçası üzerinde sana bakıyorum. Korkmuyorum, yoğunluğun beni üstünde taşırken tek kurtuluşumun seni tekrar tüketerek olabileceğini düşünüyorum. Hızlıca içmeye başlıyorum, ağzımda acı bir tad bırakan kan yoğunlaştıkça seni veriyor bana .. Seni daha yoğun hissederken, ben biraz daha ufalıyorum. Ve yükselerek artan haykırışlarıma kulak tıkayan tanrı şimdi acıyı hissediyor, Ben bu duyguyu biliyordum . Çok susamışım hala içiyorum ve pes edeceğim anı bekliyorum, Sadece yoğunlaşamıyorum ..
Sensiz olmak ,
istemem çünkü, en iyi işleri o an çıkarırım, dengesiz duygular eşlik ederken sensiz tüm dakikalara, o dakikaları neşterle yarmak isterim, bu şekilde akışı hızlandırarak zorunlu kaçışımın ilk adımlarını atarım sana doğru, sana doğru koşmak isterim.şimdi bu çaresizliğimi bağladığım aşkla tırmanarak duvarı aşmaya çalışıyorum, yardım istemiyorum..yaptığım herşeyi uzaktan izle, mest ol, zevk al..senin için, ve sakın inanma duvarı aşınca orda değilsen! yanına geleceğime..attığım adımlara eşlik et,durma, durdukça kaybettiğin vakti sana geri vermeyeceğim..ve tekrar sakın vazgeçme benden, koru beni..